yalnızlığın en çok koyduğu zaman
-
(bkz: o da bir mantık)(bkz: elindekilerin degerini bilmeyen türk erkegi)(bkz: seviyeyi düşür)
edit:arkadaş gerçekten yalnız. -
-
zar zor bi düğüne gitmişsinizdir,bi ton abukluğun yanında tüm çiftler dans için sahneye çağrılır, ergen akrabalarınızdan tutun da yaşı geçkin dayılar, kocaman topuzlu teyzeler bile eşini bulup atlayıverirler piste, kocaman masada bi şarkı süresi de olsa yalnızlığınız parlayıverir.dans meraklısı olmayan bünyeme o afilli masalarda tek başına kalmış olmaktan daha fazla koyansa kendimi dansa kaldırma gücünü kıramadığım akrabalardan birinin kollarında dans pistinde bulmaktır.of ter bastı düşününce
-
yalnız olduğunun farkına vardığın andır.
-
romantik bir filme ya da güzel bir konsere en sevdiğinle gidemiyor olmaktır.
-
seyircisiz maç oynandığı andır. tek başına kalmış ağaç hissi veriyor.
-
eli telefona götürüp, rehbere göz gezdirdikten sonra; arayacak kimseyi bulamadığın andır.
(bkz: telefonun başında çaresiz bekliyorum) -
bayram günü. o özlenen sofralar; aile, akraba buluşmaları... uzaklarda, kültürünüze yabancı yerlerde yaşamak zorundaysanız daha zordur. gün bitmek bilmez keşkelere boğduğunuz saatlerde...
-
canın sıkılıp facebookta online listesine bakınca veya telefon rehberine bakınca mesaj atacak kimse bulamamaktır.
-
sevgiliniz olduğu halde, kilometrelerce ötede yaşıyor olması. üstelik bunun üç yıl sevgiliyle dip dibe yaşadıktan sonra gerçekleşmesi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap